Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz olunmuştur.Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile 04.08.2009 tarihli tadilat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye göre 73.500,00 TL ödemeyi kararlaştırdıklarını, muhtelif tarihlerde toplam 61.000,00 TL ödeme yaptıklarını, bakiye iş bedeli olan 12.500,00 TL'nin iş bitiminde ödeneceğinin kararlaştırılmasına karşın işlerin, eksik ve ayıplı olduğundan ödemeden imtina ettiğini, bu nedenle davalının bakiye iş bedelinin ödenmesi istemiyle hakkında icra takibi başlattığını, takibe itiraz edemediğinden kesinleşmesi üzerine, eldeki bu davayı açtığını ileri sürerek, davalıya 64.316,00 TL borçlu olmadığının tespitini istemiştir.Davalı ise, davacı ile KDV hariç sözleşme imzaladıklarını, tüm işleri tamamladıklarını, davacının memnun kalması üzerine bu kez bahçede ve konutta kimi tadilat yapım işini de üstlendiklerini, ek işler içinde 32.700,00 TL bedelle anlaştıklarını, davacıdan tahsilatın 61.000,00 TL olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan bakiye iş bedeli ile ilave iş bedellerini ödemediğini, bu nedenle takip başlattıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklanıp, taraflar arasında kararlaştırılan sözleşmeye dayalı 73.500,00 TL iş bedeli ve ilave işler bedeli olan 32.700,00 TL'nin toplamından davacı tarafından yapılan 61.000,00 TL ödeme ve 1.200,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin mahsubundan bakiye 44.000,00 TL borçlu olunduğu, bakiye 20.316,00 TL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiştir.Karar taraf vekillerince temyiz olunmuştur.Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, yanlar arasında düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesinde yüklenici işi, amacına, fen ve tekniğine uygun şekilde imal edip teslim etmekle, iş sahibi ise iş bedelini ödemekle yükümlüdür. Ancak iş bedeli belirlenirken, sözleşme hükümleri değerlendirilmelidir. Yanlar arasında imzalanan sözleşmede iş bedeli belirlenirken götürü anlaşma yapıldığı ve imalât bedelinin 73.500,00 TL olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmeye ayrıca KDV ilave edileceği kararlaştırılmadığından KDV bedele dahil olup ayrıca KDV istenemez. Bu haliyle sözleşme BK'nın 365. maddesi uyarınca götürü bedelle belirlendiğinden iş bedeli hesaplanırken fiziki oranı kurulmalıdır. Fizik oranın kurulmasında ise eksik ve ayıplı işler de gözetilmelidir. Öte yandan, davalı taraf sözleşme dışı ilave işler yapıldığını, bedelinin ise ödenmediğini ve iş bedelinin KDV hariç 32.700,00 TL olduğunu savunmuşsa da bedel hususundaki savunmasını kanıtlayamamıştır. Ancak, işlerin yapıldığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. İlave işlerin bedellerinin hesabında ise BK'nın 413. maddesi uyarınca, imalâtın yapıldığı yıl itibariyle mahalli serbest piyasa rayici gözetilmelidir. Piyasa rayici bulunurken de KDV'nin dahil olduğu gözardı edilmemelidir.Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle sözleşme kapsamındaki imalâtta ayıplı ve eksik işler gözetilerek fiziki oran bulunmalı, bu fiziki oran sözleşme bedeli olan 73.500,00 TL'ye uygulanarak sözleşmeden kaynaklanan iş bedeli bulunmalı, ilave işler için de yine imalâtın yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayici saptanmalı, toplam bu miktara KDV ilave edilmeden, davacı tarafından yapılan 61.000,00 TL ödeme mahsup edilmeli ve bu suretle davalı yüklenicinin hakettiği iş bedeli bulunarak, kalan bedelden davacı iş sahibinin sorumlu olduğu kabul edilerek takip nedeniyle borçlu olmadığı tutar bulunarak bu miktar üzerinden dava kabul edilmelidir.Eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi ve iş bedeli belirlenirken KDV ilave edilerek hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ, Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00'er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.