Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1098 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 119 - Esas Yıl 2009
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davada, davacıya ait araç üzerine davalı Vergi Dairesince 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre konan haciz şerhinin kaldırılması istenmiş, mahkemece İcra İflas Kanununun 97/6 maddesi uyarınca davaya İcra Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Kanuna göre konulan haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkin istihkak davasıdır. Anılan Kanunun 68. maddesinde aynen ““İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir……” denilmektedir. Maddede yetkili mahkemenin ““haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi”” olduğu belirtilerek yetki konusunda özel düzenlemeye yer verildiği halde, görev konusunda yalnızca ““mahkeme”” ibaresi kullanılmış, başka bir kanuna atıf da yapılmamıştır. Borçlunun veya üçüncü kişilerin haczedilen mal üzerinde hak iddia etmeleri mülkiyet hakkının korunmasına yönelik olduğundan mahkemece de kabul edildiği gibi davaya bakmanın adlî argının görevine girdiğinde kuşku yoktur. Maddede geçen ““mahkeme”” ibaresinden ““genel mahkemelerin”” anlaşılması ve davaya davanın değerine göre asliye ya da sulh mahkemelerinde bakılması gerekir. Görev konusunda İİK.nun 97.maddesine atıf yapılmadığından 6183 Sayılı Kanun uyarıca yapılan hacizler nedeniyle açılan istihkak davalarına ““İcra Hukuk Mahkemelerinde”” bakılamaz. Somut olayda dava; davanın değeri dikkate alınarak tahsil dairesinin bulunduğu Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Dava görevli ve yetkili mahkemede açıldığından mahkemece davanın esasının incelenerek tarafların gösterdikleri tüm deliller toplanıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, davanın 6183 Sayılı Kanundan değil de İcra İflas Kanunun’dan kaynaklandığı yanılgısına düşülerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.