Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1010 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2098 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Ticaret MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat ....... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği belirtilmiştir. 305. madde de ise hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa yahut birbirine aykırı fıkraları içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesine karar verilmesini isteyebilir. Ancak hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılması, genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir.Mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararda “89.102,00 TL'nin davalıdan alınmasına” karar verilmiş, davacı vekilinin 30.10.2013 tarihli dilekçesi üzerine ise, kısa karar yazılırken maddi hata sonucu 8 ve 9 rakamlarının yanlış sıra ile tuşa basıldığı için yer değiştirdiği gerekçesi ile 21.11.2013 tarihli tavzih kararı ile “hüküm fıkrasının 2. satırında yeralan 89.102,00 TL olan miktarının 98.102,00 TL olarak düzeltilmesine” karar verilmiş, yine gerekçeli kararın alt kısmına yazılan 21.11.2013 tarihli “tashih şerhi” ile hüküm fıkrasının 2. satırında kabul edilen miktarın yazım hatası sonucu 89.102,00 TL olarak yazıldığı belirtilerek kabulüne karar verilen asıl miktarın "98.102,00 TL olarak düzeltildiği" şerhedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 304. ve 305. maddesi uyarınca gerek tashih ve gerekse tavzih yoluyla hüküm fıkrasının değiştirilmesi mümkün değildir. Mahkemece davacı vekilinin talebi kabul edilerek hüküm altına alınan miktar düzeltilmek suretiyle hüküm fıkrasında değişiklik yapılmış olup, maddi hatanın giderilmesi ya da tavzih yoluyla bu şekilde değişiklik yapılması mümkün olmadığından davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne dair 21.11.2013 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasından sonra davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda;Mahkemece kararın gerekçe kısmında davacının 98.102,00 TL alacaklı olduğu kabul edilmesine rağmen, kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 89.102,00 TL üzerinden tahsil kararı verilmiş, bu suretle mahkeme kararında gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşmuştur.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ilâmında mahkeme kararında çelişki bulunması halinde bunun mutlak bozma nedeni olacağı belirtilmiştir.Bu durumda anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca mahkemenin önceki kararı ile bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle vicdani kanaatine göre karar verebilmesini teminen hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.