Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8960 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13936 - Esas Yıl 2011





Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar ..., ... ve ...'ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Burhaniye Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 31.12.2008 gün ve 2008/229 Esas, 2008/518 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:İddianamede sevk maddeleri arasında TCK.nın 109/5. maddesinin bulunmamasına rağmen iddianame anlatımında katılan mağdurenin sanık ... ile evlendirilmesi amacıyla kaçırıldığından bahsedilerek kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cinsel amaçla işlendiğinin belirtilmesi, CMK.nın 226/2. maddesinde cezanın arttırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hallerin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında CMK.nın 226/1. maddesinin uygulanacağı belirtilerek ek savunma hakkının verilmesi gerektiğinin düzenlenmesi, dosya kapsamına göre kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cinsel amaçla gerçekleştirildiğinin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkan bir durum olmaması, bu itibarla TCK.nın 109/5. maddesinin uygulanabilmesi için ek savunma hakkı verilmesine gerek olmaması karşısında tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Sanıklar Gülsevdi ve Nurkadın hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Sanıkların 5237 sayılı TCK.nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun yalnız kendi alt soyları üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklarından koşullu salıverilmesine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilerek 53/3. maddesine aykırılık yapılması, Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek hükümlerin CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak hükümlerde yer alan 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesi gereğince hükmedilen hak yoksunluğu ile ilgili bölüm hükümden çıkarılarak, yerine "Sanıkların 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyları üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklarından koşullu salıverilme tarihine, 53/1. maddesinde yazılı diğer haklardan 53/2. maddesi gereğince hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Sanık ... hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla alınan nüfus kayıt örneğinden hükümden sonra 27.06.2009 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca mahkemesince bir karar verilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.