Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8720 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9913 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 14 - 2012/121630MAHKEMESİ : Gebze Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 01.07.2010NUMARASI : 2009/198 Esas, 2010/241 KararSuç : Çocuğun nitelikli cinsel istismarıMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dairemizin incelemeye konu 2012/13617 Esas sayılı dosyasının mağduru aynı olup her iki dosya arasında hukuki, şahsi ve fiili bağlantı olduğundan dosyalar 25.06.2014 tarihinde birlikte incelenerek karara bağlanmıştır.İddianame içeriğine göre, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılmadığı, dava konusu edilen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun açıklanması sırasında bu olaylardan söz edilmesinin kamu davası açıldığı anlamına gelmeyeceği, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı nazara alınmadan ve CMK.nın 225/1. maddesinin “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” hükmüne aykırı biçimde anılan suçtan usulen kamu davasının açılması sağlanmadan ek savunma hakkı verilmekle yetinmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi,Sanık T..'in mağdure ile cinsel ilişkiye girmediğine dair savunmaları, Kocaeli Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 08.10.2008 tarihli raporu ve tüm dosya içeriğine göre; sanık T..n mağdureyi inşaat halindeki villalara yakın tenha bir yere götürüp onunla cinsel ilişkiye girmesini engelleyecek ciddi bir engel de bulunmadığı halde, organ sokmaya varmayacak şekilde basit cinsel istismarda bulunduğu ve sanık T..'ın da olay öncesinde sanık T..'i telefonla arayarak "kız var" diyerek çağırdığı, birlikte olay yerine giderek sanık T..'in mağdureye basit cinsel istismarda bulunmasını sağladığı ve bu suretle TCK.nın 103/1 ve 37. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık Tarık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.