MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Basit cinsel saldırı, kişilerin huzur ve sükununu bozmaHÜKÜM : Eylemlerin bütün halinde basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu suçtan mahkûmiyetİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, akrabası olması nedeniyle resmi nikahlı evli olduğunu bildiği katılanı değişik tarihlerde takip ettiği, yolda karşısına çıktığı, son olarak ise olay günü yine katılanın karşısına çıkıp "senin işini bitireceğim" dedikten sonra ellerini tutarak "benimle geleceksin" dediğinin anlaşıldığı olayda, mahkemece anılan eylemler bütün halinde basit cinsel saldırı kabul edilip hüküm kurulurken, hükmün, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 1412 sayılı CMUK'nın 308/7. maddeleri uyarınca sanığı, müştekileri, Cumhuriyet Savcısı ile herkesi tatmin edecek ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği nazara alınıp sübutu kabul edilen eylemlerin cinsel amaçla gerçekleştirildiği hususlarında denetime elverişli olacak şekilde gerekçeleriyle birlikte açıklama yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre atılı suçtan hükmen tutuklu bulunan sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı taktirde derhal salıverilmesinin temini hususunda en seri vasıtayla mahalline bilgi verilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.