Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7978 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10960 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarıHÜKÜM : Mahkumiyetİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:5271 sayılı CMK'nın 185. maddesi gereğince onsekiz yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk hakkında duruşmanın kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanması gerektiği gözetilmeden bir kısım yargılamanın kapalı yapılmasına karşılık hükmün açık duruşmada tefhim edilmesi,Dosya içeriğine göre; psikolog tarafından düzenlenen 05.08.2015 tarihli sosyal inceleme raporunda suça sürüklenen çocukla yapılan görüşme sırasında kendisine sorulan soruları cevaplarken algılama düzeyinin iyi olduğu ve mantık örgüsü içinde cevap verdiğinin gözlemlendiği, zihinsel olarak yaşıtlarına oranla herhangi bir problemi olmadığı, aile tarafından bu dönemle ilgili sağlıklı bilgi almamış olmasından kaynaklı olarak, olayın suç oluşunun bilincinde olmadığı ve bilinçli olmayışının suçu işlemesiyle ilişkili olduğunun tespit edilmesine karşılık... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 27.04.2015 tarihli raporuna göre suça sürüklenen çocuğun işlemiş olduğu iddia edilen cinsel istismar suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileceği ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunduğu belirtildiğinden, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi ile Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2-3. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığını takdir yetkisinin münhasıran mahkemeye ait olduğu ve aynı yönetmeliğin 20/4. maddesinde ise hakimin bu konuda tam kanaat sahibi olamadığı durumlarda adli tıp uzmanı, psikiyatrist yada zorunlu hallerde uzman hekimden görüş alınacağının belirtilmesi karşısında; mahkemece mevcut raporlar ile suça sürüklenen çocuk hakkındaki gözlemlerini duruşma tutanağına yansıtarak; işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği konusunda bir karar verilmesinden sonra, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 103/2. maddesi gereğince hükmedilen 16 yıl hapis cezasından aynı Kanunun 31/2. maddesine göre 1/2 oranında indirim yapılırken anılan maddenin son cümlesi uyarınca verilecek hapis cezasının 7 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde 8 yıl hapis cezası belirlenip bu ceza üzerinden aynı Kanunun 62/1. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılarak sonuç cezanın 5 yıl 10 ay yerine 6 yıl 8 ay olarak fazla tayini,Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk ile müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.