MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarıHÜKÜM : Mahkûmiyetİlk derece mahkemesince verilen hükmün sanık ve müdafileri ile mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafilerince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 24.06.2015 Çarşamba saat 13:30'a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafilerine çağrı kâğıdı gönderilmişti.Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.Yapılan tebligat üzerine sanık müdafilerinin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Tüm dosya içeriğine göre, mağdurenin üvey babasının kardeşi olan ve sık sık mağdure ile ailesinin evinde kalan sanığın olay günü de burada kaldığı, mağdurenin annesi ...'nın olay günü sabah saatlerinde evde uyumakta olan sanık ile suç tarihi itibariyle altı yaşındaki mağdureyi evde yalnız bırakarak iş görüşmesine gittiği ve daha sonra telefon ederek mağdureyi üst kat komşusuna bırakmasını istediği sanığın komşuya bırakmadan önce mağdureye karşı nitelikli cinsel istismarda bulunduğu sabit olduğundan, sanığın mağdure üzerindeki koruma ve gözetim yükümlülüğünü ihlal etmek suretiyle atılı suçu işlemesi nedeniyle TCK'nın 103/2. maddesi gereğince belirlenen temel cezanın koşulları oluştğu halde aynı Kanunun 103/3. maddesi ile artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması sonucunda eksik ceza tayini,Kanuna aykırı, sanık ve müdafileri ile mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.