Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7693 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4294 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Mahkûmiyetİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mağdurenin temyiz isteminin incelenmesinde;20.11.2013 tarihinde mağdure vekilinin yüzüne karşı tefhim edilen hükmün, mağdure tarafından CMUK'nın 310. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenip tefhimden işlemeye başlayan bir haftalık kanuni süresinden sonra verilen 04.08.2014 havale tarihli dilekçeyle temyiz edildiği anlaşıldığından, vâki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,Sanık müdafiin temyiz isteminin incelenmesine gelince;Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Hükümden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Tüm dosya içeriği ve sanığın adli sicil kaydına göre; sanık ile mağdurenin 03.03.2007 günü birlikte kaçtıkları, 14.03.2007 günü mağdurenin bulunarak ailesine teslim edildiği ve sanık hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 27.03.2008 tarihli iddianamesi ile .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/95 Esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açıldığı, ilk olaya ilişkin soruşturma devam ederken mağdure ile sanığın 2007 yılının Temmuz ayında tekrar kaçtıkları, ikinci olayla ilgili ... Cumhuriyet Başsavcılığının 12.11.2007 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davası neticesinde... Asliye Ceza Mahkemesinin 10.11.2010 gün ve 2007/778 Esas, 2010/1053 sayılı Kararı ile sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyetine dair verilen kararın 01.06.2011 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; sanığın mağdureye yönelik 03.03.2007-14.03.2007 tarihleri arasındaki ilk eylemine ilişkin iddianame düzenlenmeden ve hukuki kesinti gerçekleşmeden, 2007 yılı Temmuz ayına ilişkin ikinci olayın meydana geldiği, bu itibarla sanığın her iki eylemini aynı mağdureye karşı bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda zincirleme şekilde işlediği ve hakkında 5237 sayılı TCK'nın 109/1, 3-f, 5, 43/1. maddelerinin tatbiki ile belirlenecek hapis cezasından, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 10.11.2010 gün, 2007/778 Esas, 2010/1053 Karar sayılı ilamı ile tayin edilen cezanın mahsup edilmesi neticesinde kalan ceza miktarı ile mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.11.2016 tarihinde üye ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.