Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 741 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11972 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarıHÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet, sanıklar .... ile... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık ... ile sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve sanık ... müdafilerince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, .../.../.... Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık ... müdafilerine çağrı kağıdı gönderilmişti.Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı, anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı. Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu. 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi.Sanıklar ....ile .... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesine göre itirazı kabil nitelikte olması nedeniyle aynı Kanunun 264. maddesi hükmü de gözetilerek mahallinde değerlendirilmesi gerektiğinden, incelemenin sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanıklar İbrahim ile .... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık ... hakkında hakaret suçundan açılan kamu davası hakkında mahkemesince karar verilmesi mümkün görülmüştür.Sanıklar .... ile ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanık ... cinsel istismar eylemini cebir kullanmak suretiyle işlediği halde hakkında TCK'nın 103/4. maddesinin uygulanmaması ve sanık ... hakkında koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK'nın zincirleme suçu düzenleyen 43/1. maddesinin tatbik edilmemesi neticesinde cezaların eksik tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin eleştiriler dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık ... ile sanıklar .....ve ... müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesindeki "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan iddianame ile açılmış bir kamu davası bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkûmiyet hükmü kurulması,Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Sanığın aşamalarda müsnet suçu işlemediğine yönelik savunması, mağdure beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçu işlediği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar ... ile .... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.