Tebliğname No : 14 - 2013/373990MAHKEMESİ : Bursa 14. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11.04.2012NUMARASI : 2009/1733 Esas, 2012/503 KararSuç : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sekizer kez), mala zarar verme (birer kez) (müşteki-sanıklar için); kasten yaralama (dörder kez) (müşteki-sanıklar ve katılan-sanıklar); hakaret (müşteki-sanık Fatih için bir kez, katılan-sanık Hakan için dört kez); tehdit (beş kez), genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (bir kez) (katılan-sanık Hakan için)İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, kendilerinin mağduru olduğu suçlara ilişkin olarak soruşturma evresinde katılan-sanıklardan şikâyetçi olup, soruşturma beyanlarını duruşmada onaylayan müşteki-sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan'ın şikâyetten vazgeçmeye ilişkin bir beyanlarının bulunmaması ve mahkemece verilen hükümleri temyiz ederek açıkça katılma iradelerini ortaya koymaları karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müşteki-sanıkların katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki-sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan'ın davaya katılmasına karar verilip, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3000 TL’ye kadar (dahil) adli para cezaları kesin nitelikte olup, katılan sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan haklarında kasten yaralama (dörder kez), mala zarar verme (birer kez), katılan-sanık Fatih hakkında hakaret (bir kez) suçlarından verilen cezaların miktarları itibariyle 1412 sayılı CMUK'nın 305/1. maddesi gereğince kesin olan hükümlerin temyizi mümkün bulunmadığından, katılan-sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan'ın bu hükümlere yönelik temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunu 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin katılan-sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet, katılan-sanıklar Hakan, Mustafa, Onur, İsmail, Ufuk, Yaver ve Ersin haklarında kasten yaralama ile katılan-sanık Hakan hakkında hakaret, tehdit (beş kez) suçlarından kurulan beraat ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen kararla sınırlı olarak ve duruşmasız incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Katılan-sanıklar Hakan, Mustafa, Onur, İsmail,Ufuk, Yaver ve Ersin haklarında kasten yaralama ve katılan-sanık Hakan hakkında tehdit (beş kez), hakaret suçlarından kurulan beraat hükümleri ile genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın incelenmesinde;Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri ile ceza verilmesine yer olmadığına dair karar usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan-sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,Katılan-sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelemesinde;Tarafların beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından; suç tarihinde katılan-sanıklar Hakan, Mustafa, Onur, İsmail, Ufuk, Yaver ve Ersin ile mağdur Süleyman'ın katılan-sanık İsmail'in mezuniyetini kutlamak amacıyla G.. beldesinde piknik yaptıktan sonra yarımada şeklindeki köyün köprü ile bağlanan açık hava kahvehanesine oturup sohbete başladıkları, bir müddet sonra katılan-sanık Fatih'in daha önce kendisine icra takibi yapan katılan-sanık Mustafa'yı tanıyarak grubun yanına gittiği burada taraflar arasında çıkan tartışmaya diğer katılan-sanıklar Sezgin, Serdar ve Kenan'ın da dahil olduğu ve çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü bu aşamadan sonra ise grubun katılan-sanıklar Sezgin, Serdar ve Kenan ile köy kahvesinde birikenlerce saldırıya uğrayıp darp edilmeye başlandığı bunun üzerine katılan-sanık Hakan'ın kendisini ve grubu korumak amacıyla meşru savunma hükümlerine uygun olarak silahıyla havaya ateş ettiği ve grubun dağılan köy halkının arasından sıyrılarak geldikleri araca binip olay yerinden ayrılmaya çalıştıkları, ancak köy çıkışına kime ait olduğu ve kim tarafından konulduğu tespit edilemeyen pikap aracın park edilmesi ve biriken kitle nedeniyle yaklaşık 25 dakika kadar grubun köyden ayrılamadığı ilerleyen süreçte ise kitlenin dağılıp aracın çekildiği anlaşılmışsa da; özellikle katılan-sanık Hakan'ın silahla havaya ateş açmasından sonra taraf ve tanık anlatımlarından 80 kişiyi bulan köy halkının galeyana gelmesi gözetildiğinde katılan-sanıkların pikap aracın köprünün önüne park edilmesine katılıp katılmadıkları, kendilerinin dışındaki diğer köy halkını da bu konuda azmettirip azmettirmediklerine dair haklarında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan-sanıklar Sezgin, Serdar, Fatih ve Kenan'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.