Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7089 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2132 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaİlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık ve müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 27.05.2015 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti.Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .... hazır olduğu halde oturum açıldı.Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.Mahkemece her ne kadar sanık ve mağdurun nüfus kayıtları veya pasaport örnekleri getirtilmemiş ise de, Afganistan vatandaşı olan sanık ile mağdurun kimliklerine ve yaşlarına itiraz edilmemiş bulunması karşısında, tebliğnamedeki sanık ve mağdurun nüfus kayıtlarının getirtilmesi yönündeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; Oluş ve kabule göre, sanığın mağduru 20.04.2014 tarihinde hediye alıp para vereceğini söylemek suretiyle hile kullanarak ve 21.04.2014 günü ise cebir kullanarak kendisine ait eve götürmesi şeklindeki eyleminin hile ve cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden TCK'nın 109/2. maddesi gereğince cezalandırılması yerine aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca cezalandırılması neticesinde eksik ceza tayini,Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.