Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6915 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5567 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Çocuğun nitelikli cinsel istismarıİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenip gereği düşünüldü: Suç ve karar tarihinde onbir yaşı içerisinde bulunan küçük mağdurun kanuni temsilcisi olan annesinin kovuşturmada, "Benim çocuğuma bir daha zarar vermeyeceklerse ben suça sürüklenen çocuklardan şikâyetçi değilim" şeklindeki beyanının şarta bağlı olduğu, yöntemine uygun şikâyetten vazgeçme kabul edilemeyeceği için şikâyetin devam ettiğinin kabulü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizcede benimsenen 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda tereddüt bulunmadığı, mağdur için CMK'nın 234/2. maddesine göre görevlendirilmiş vekilinde kovuşturmada suça sürüklenen çocukların cezalandırılmasını talep etmesine rağmen katılma hususu sorulmamış ise de; hükmü temyiz ederek katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından, aynı Kanunun 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur ....'ın kamu davasına katılmasına ve zorunlu vekil Av. ....'un katılan mağdur vekili olarak kabul edilmesine karar verildikten sonra yapılan incelemede gereği düşünüldü:Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230, 289/9 ve 1412 sayılı CMUK'nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ile sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiillerin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve hükmün CMK'nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin 1412 sayılı CMUK'nın 308/7. maddesinde hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği, gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması,Kanuna aykırı, katılan mağdur vekili ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.