MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tefecilik, tehdit (sanık ...), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar...., ..., ...HÜKÜM : Mahkûmiyetİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolu açık olup aynı maddeye göre tefecilik suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca Hazinenin davaya katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle evrak tetkik edildi.Mahkemece yokluğunda verilip 01.06.2016 günü tebliğ edilen hükmü, katılan Hazine vekilinin 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen ve tebliğden işlemeye başlayan bir haftalık kanuni süresinden sonra verdiği 09.06.2016 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanıkların temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanıklar ...., ... ve .... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar ...., ... ile ....'nün yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tefecilik ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Sanık ...'in adli sicil kaydında yer alan ve 14.11.2007 tarihinde kesinleşen Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2006 gün ve 2005/186 Esas, 2006/377 sayılı Kararı ile sanığın 765 sayılı TCK'nın 492/7 ve 81/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay 1 gün hapis cezasına mahkûmiyetine ilişkin ilamının tekerrüre esas olduğu gözetilmeden, suç tarihinden sonra 18.06.2010 günü kesinleşen ve tekerrüre esas olmayan Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2010 gün ve 2009/628 Esas, 2010/74 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarındaki tekerrür uygulamasına ilişkin bölümlerin karardan çıkartılarak, yerlerine “Sanık ... hakkında Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2006 gün ve 2005/186 Esas, 2006/377 sayılı Kararı ile 765 sayılı TCK'nın 492/7 ve 81/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay 1 gün hapis cezasına mahkûmiyetine ilişkin ilamın 14.11.2007 tarihinde kesinleştiği ve tekerrüre esas teşkil edeceği anlaşıldığından, TCK'nın 58/6. maddesi gereğince sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve ayrıca mükerrir sanık hakkında cezanın infazından sonra denetim serbestlik tedbiri uygulanmasına,” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.