Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 613 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10551 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarıHÜKÜM : Sanık ...'ın atılı suçtan ve sanık ...'un çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetlerineİlk derece mahkemesince verilip kısmen re'sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mağdurenin, öz amcaları olan sanıklar tarafından gerçekleştirilen eylemlerin gerçekleşme biçimleri ile zamanlarına dair aşamalarda değişen ve birbiriyle çelişen beyanlarda bulunması, dosya içeriğinden mağdurenin eylemleri ilk aktardığı kişiler oldukları anlaşılan tanık .... ile katılan ...'ın da hem birbirlerinden hem de mağdurenin ifadelerinden farklı anlatımlarının olması, iki oda bir salondan ibaret olan sekiz kişinin yaşadığı bir evde sanıkların atılı suçları işlediklerine dair iddianın hayatın olağan akışına uygun düşmemesi, sanık ... tarafından vajinal yoldan yapılan ilk nitelikli cinsel saldırı sonucu kanamasının olduğunu ve bekaretini kaybettiğini anlatan mağdure hakkında Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 03.11.2014 tarihli raporda hymenin anuler, fevhasının 3 cm olduğu ve penis veya benzer cesametteki bir cismin yırtılmaksızın duhulüne müsait olduğunun açıkça belirtilmesi, sanıkların aşamalarda istikrarlı biçimde suçlamaları kabul etmemeleri, sanıklar ve mağdure ile aynı evi paylaşan tanıklarla mağdurenin öz babasının da sanık savunmalarını doğrular ve destekler mahiyette beyanlarda bulunmaları ve tüm dosya kapsamından, sanıkların müsnet suçları işlediklerine dair mahkûmiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, somut, tarafsız, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, ceza muhakemesi hukukunun temel ilkelerinden olan “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek beraatlerine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re'sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre tutuklu sanıkların TAHLİYELERİNE, sanıkların başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadıkları takdirde derhal salıverilmeleri hususunun mahalline en seri vasıtayla bildirilmesi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.