MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : MahkûmiyetDÜŞÜNCE : Onama, bozmaİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanık hakkında temel cezanın 5237 sayılı TCK.nın 109/1. maddesi ile belirlenmesinin ardından sonra aynı Kanunun 109/2. maddesi tatbik olunmak suretiyle kademeli uygulama yapılması ceza miktarı itibarıyla sonuç cezaya etkili olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Adli Tıp Kurumunun istikrar kazanmış uygulamasına göre TCK.nın 102/5. maddesi kapsamında beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin kesin rapor verilebilmesi için yetişkinlerde olay tarihinden itibaren en az bir yıllık sürenin geçmesi koşulunun arandığı gözetilmeden bilirkişi kurulunca suç tarihinden yaklaşık dört ay sonra yapılan muayeneye istinaden hazırlanan 01.10.2014 tarihli rapora dayanılarak suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nın 102/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,Sanığın, mağdureye karşı işlediği nitelikli cinsel saldırı suçundan dolayı mahkûmiyet hükmü kurulurken doğrudan 5237 sayılı TCK.nın 102/2. maddesi ile temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 5237 sayılı TCK.nın 102/1. maddesi uyarınca cezanın belirlenmesinin ardından aynı Kanunun 102/2. maddesi tatbik olunmak suretiyle kademeli uygulama yapılması,Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.