Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 526 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10575 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (2 kez), kasten yaralama (4 kez), tehdit, hakaret, mala zarar verme (sanık ... için), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (2 kez), kasten yaralama (2 kez), tehdit, hakaret (sanık ... için)HÜKÜM : Sanık ...'nin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (2 kez), mala zarar verme, sanık ...'in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (2 kez) suçlarından mahkûmiyetlerine ve her iki sanık hakkında yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına (Asıl Karar), sanık ...'nin temyiz isteminin reddi (Ek karar)Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanık ...'e gerekçeli kararın, sanık ...'a gerekçeli kararın ve temyiz isteminin reddine dair Ek Kararın mernis adreslerine usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşıldığından, sanıkların öğrenme üzerine verdikleri dilekçelerin süresinde yapılmış temyiz istemi niteliğinde olduğunun kabulüne, sanık ...'nin temyiz isteminin reddine dair Ek Kararın kaldırılmasına ve işin esasının incelenmesine karar verildi.14.04.2011 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunla 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde, hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen 3000 TL (dâhil) adlî para cezasına ilişkin hükümlere yönelik temyiz yoluna başvurulamayacağının belirtilmesi karşısında, sanık ... hakkında mala zarar verme suçundandoğrudan verilen 2000 TL adli para cezasından ibaret hükmün 1412 sayılı CMUK.nın 305/1. maddesi gereğince kesin nitelikte olup temyizi mümkün bulunmadığından, sanık ve müdafiin bu hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, sanıklar haklarında kasten yaralama, tehdit, hakaret suçlarından verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların ise 5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tâbi olup temyizi mümkün bulunmadığından, sanıklar müdafii ve sanıkların bu kararlara yönelik temyiz istemlerinin aynı Kanunun 264. maddesi gereğince itiraz mahiyetinde kabul edilerek mahallinde merciince değerlendirilmesine, incelemenin sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (iki kez) suçundan kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Olay tarihinde, bir tarafta sanıklar ... ve ..., diğer tarafta mağdurlar ... ve oğlu ... ile bunların ailesi olmak üzere mağdurların evinin önünde karşılıklı kavga ettikleri ve mağdur ...'ın eşi olan Naciye isimli kişinin bayılması üzerine, mağdurların ambulans çağırmak ve durumu jandarmaya haber vermek için evlerine girip telefon etmek istedikleri ancak sanıkların kapının önünde durup mağdurların eve girmesini engelleyerek "Buraya jandarma gelmeyecek, gelirse evinizi yakarız, sizi burda barındırmayız", şeklinde sözler söyleyip bu sırada Naciye isimli kişinin de bayıldığını görerek olay yerinden uzaklaştıkları olayda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanıkların eyleminin tehdit suçunu oluşturup bu suçtan da haklarında hüküm kurulduğu anlaşıldığından, müsnet suçtan beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,Kanuna aykırı, sanıklar müdafii ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre hakkındaki hükümlerin kesinleştirilerek infazına başlanıldığı anlaşılan sanık ... hakkındaki İNFAZIN DURDURULMASINA ve sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin mahalline en seri şekilde bildirilmesi hususunda müzekkere yazılmasına, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.