Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 400 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9375 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarıHÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suç tarihinde oniki-onbeş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi ile Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2-3. maddesine göre alınması gereken sosyal inceleme raporunun suça sürüklenen çocuk ve aile bireyleri dinlenilmeksizin hatalı şekilde köy muhtarının beyanlarına göre tanzim edilmesi,Edremit İlçe Devlet Hastanesinden alınan 27.05.2008 tarihli raporda suça sürüklenen çocuğun cinsel istismar suçuna ilişkin fiili algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliştiği bildirilmiş ise de suçun basit ya da nitelikli hali ayrımı yapılmaksızın hazırlanan ve içeriği itibariyle de yetersiz olan rapora istinaden suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,Kabule göre de;Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK'nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.