Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3924 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5519 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 4 - 2010/64853MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 23.06.2009NUMARASI : 2008/657 Esas, 2009/231 KararSuç : İftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık A.. C.., olayın sıcağıyla bıçakla yaralanmadan dolayı tedavi gördüğü hastanede mağdur sıfatıyla 29.08.2008 tarihinde verdiği ifadesinde ve ertesi gün 30.08.2008 günü saat 13:07'de kolluktaki şikâyetinde, elektrik işi ile uğraştığını, Tedaş kapısı önünde ihale amaçlı bulunurken Y..Elektrik adına ihaleye giren Mehmet ve M.. S..'ın ihaleye girmeyin diyerek kendisini bıçakladıklarını beyan ettiği, ancak aynı gün savcılığa verdiği ifadesinde ise şikâyetten vazgeçtiğini belirterek ve farklı olarak; zaman zaman ihalelere girip ihaleleri takip ettiği için o gün, Kulp ilçesindeki elektrik işi ile ilgili yapılan ihale olduğunu bildiğini ve oradan geçerken T.. binasına girmeyi düşündüğü sırada A.. isimli şahıs ile çarpıştığını bundan dolayı çıkan tartışmada şahsın kendisini bıçakladığını, Mehmet ve Mahmut kardeşleri çevrede gördüğünü beyan ederek aşamalarda bu ifadesini devam ettirdiği, Mehmet ile Mahmut kardeşlerin teyzesinin oğulları olan sanık A..'ın da savcılığa gelerek, A.. C..'ın bıçakla yaralama suçunu A.. C..'ın değiştirdiği ifadesine uygun şekilde üstlendiği, Mehmet ve Mahmut kardeşlerin de yaralama suçunu reddetmesine karşılık olay bölgesinde bulunduklarını tevilli şekilde kabul ettikleri, soruşturma aşamasında Mehmet ve Mahmut kardeşlerin ihaleye fesat karıştırmaktan, A.. Ş..'in suç üstlenmeden, A.. C..'ın da A.. Ş..'e hakkında işlemediğini bildiği halde suç isnat etmekten sorguya sevk edilerek tutuklandıkları, tutuklanma sebeplerine uygun olarak düzenlenen iddianamede, suçlarının karşılığı olarak Mehmet ve Mahmut kardeşlerin A.. C..'ı yaralamaları eyleminin ihaleye fesat karıştırmak suçunun unsuru olduğu kabulü ile TCK.nın 235/2-c, A.. Ş..'in suç üstlenme suçundan TCK.nın 270/1-1. cümle, sanık A.. C..'ın ise A.. Ş..'e iftira atmak suçundan TCK.nın 267/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarının istenildiği, yargılama sonucunda; A.. C..'ın ihaleye girmek için şartname alanlar arasında bulunmadığından dolayı Mahmut ve Mehmet kardeşlerinin ihaleye fesat karıştırmak suçundan beraatlerine, A.. Ş..'in suç üstlenme suçundan beraatine, A.. C..'ı yaralaması eyleminden ise suç duyurusunda bulunulmasına, sanık A.. C..'ın ise Mehmet ve Mahmut kardeşlere iftira atmak suçunu işlediği ve bu nedenden dolayı tutuklanmalarını sağlayarak kişi hürriyetinden yoksun kılma eylemini de gerçekleştirmiş olduklarının kabulü ile iki ayrı suçtan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılan dosyada; Sanık A.. C.. hakkında iddianamede açılan kamu davasının A.. Ş..'e iftira atmak eyleminden olduğu, M.. S.. ve M.. S..'a yönelik iftira ve buna bağlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerinden iddianamede bir tanım ve anlatım bulunmadığı halde, bu iki şahsa yönelik olarak yapıldığı iddia edilen eylemlerden dolayı hüküm kurulması, İddianamede açılan kamu davası A.. Ş..'e yönelik olmasına rağmen bu şahsa yönelik eylemden dolayı hüküm kurulmaması,Kabule göre de; Sanığın, ihaleye teklif veren firmalarla başka bir şekilde hukuki ilişkisinin olabileceği veya yaptığı iş icabı ile ilgilenmek ve sonuçlarını öğrenmek için ihalenin yapıldığı binaya gitmiş olabileceği gözetilerek, sanığın mağdur sıfatıyla olayın sıcağı ile hastanede ve kollukta verdiği tutarlı beyanlar, Mehmet ve M.. S..'ın olay yerinde bulunma ile ilgili ve olayın oluşuna ilişkin tevilli ve çelişkili beyanları, sanığın ifade değiştirmesinden sonra A.. Ş..'in buna uygun olarak suçu üstlenmesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanık A.. C..'ın, Mehmet ve M.. S..'a yönelik önceki beyanlarının yalan ve iftira olduğu, olayın oluşuna ve dosyadaki delillere uymayan şekilde değiştirdiği daha sonraki beyanlarının ise gerçeği yansıttığı kabulünün dosya kapsamına uymadığı gözetilmeden yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.