MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Sanıklar ... ve ...'in beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, sanık ...'ın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizlerin incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;TCK.nın 53/3. maddesi uyarınca aynı Kanunun 53/1-c maddesinde düzenlenen kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun koşullu salıverilmeye, diğerleri üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri yönüyle ise hak mahrumiyetinin infaz tamamlanıncaya kadar hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanıklar.. ve.. müdafileri ve sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek hükümlerin bu sebepten dolayı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak sanıklar haklarında 5237 sayılı TCK.nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler hükümlerden çıkarılarak, yerlerine "5237 sayılı TCK.nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d), (e) bentlerinde belirtilen haklarından mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki haklarından yalnız kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilmesine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Sanıklar ... ve ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu ile sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Aşamalardaki ifadelerinde, sanık ... ile arkadaşlıkları olduğunu, ancak sanığın kendisi ile zorla cinsel ilişkiye girdiğini bildiren mağdurenin beyanlarında, zor unsurunun ne şekilde ortaya çıktığı konusunda bir açıklık bulunmaması karşısında, sanığın kendisine ne şekilde zor kullandığı mağdureden sorulup açıklattırılarak sonucuna göre, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken TCK.nın 109. maddesinin hangi fıkrasının uygulanacağı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulurken ise TCK.nın 103/4. maddesi uyarınca artırım yapılıp yapılmayacağının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, Sanıklar... ve... haklarında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanmasında esas alınan mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında düzenlenen 04.03.2013 tarihli raporun “...Mevcut dosya kapsamında belirtilen çok küçük yaşta başlayan ve tekrarlayan cinsel istismarların kişinin ruh sağlığını bozmamasının mümkün olmadığı, ancak hangi olayın ne oranda ruh sağlığının bozulması üzerine katkısının olacağının şu anda geçmişe yönelik değerlendirilemeyeceği, şu anda ruh sağlığının bozuk olduğu, mevcut Borderline Kişilik Bozukluğu durumunun yaşadığı olaylardan sonra olmasının (ortaya çıkmasının) mümkün olduğu, ancak bu hastalığın da istismar ortamına sürüklenmesinde (bulunmasınında) rolü olabileceği...” şeklinde soyut ve muğlak tespitler içermesi karşısında; dosya Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kuruluna gönderilerek mağdurenin ruh sağlığının sanıkların cinsel istismar eylemlerine bağlı olarak bozulup bozulmadığı konusunda açıklayıcı bir rapor alınarak sonucuna göre, sanıklar Emin ve İsmail haklarında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiğinin nazara alınmaması,TCK.nın 53/3. maddesi uyarınca aynı Kanunun 53/1-c maddesinde düzenlenen kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun koşullu salıverilmeye, diğerleri üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri yönüyle ise hak mahrumiyetinin infaz tamamlanıncaya kadar hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.