Irza geçme suçundan (2 kez) sanık ...'un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan ayrı ayrı beraatine dair Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.12.2010 gün ve 2006/369 Esas, 2010/328 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı ve mağdureler vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ... hakkında önce ırza tasaddi suçundan kamu davasının açıldığı, görevsizlik kararı sonucu ırza geçme suçundan yargılamasının yapıldığı, mağdurelerin aşamalarda niteliğin değişmesine karşın olayın gerçekleştiğine dair öze yönelik değişmeyen beyanları, müşteki Sermin'in anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK.nın 415. maddesindeki ırz ve namusa tasaddide bulunma suçunu oluşturduğu halde, ırza geçme suçundan beraatine karar verilmesi,Kanuna aykırı, mağdureler vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında açılan kamu davalarının CMUK.nın 322 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.