MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret, tehdit, müstehcenlik (sanık ...), nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ...)HÜKÜM : Sanık ...'nın nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyeti ile hakaret, müstehcenlik suçlarından beraatine ve tehdit suçundan ceza verilmesine yer olmadığına, sanık ...'ın atılı suçlardan mahkumiyetineİlk derece mahkemesince verilip kısmen re’sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.Katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre, sanıklar haklarında nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz edilip, sanık ... hakkında tehdit suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair karar ile hakaret, müstehcenlik suçlarından kurulan beraat hükümlerinin temyiz edilmediği gözetilerek yapılan incelemede gereği düşünüldü:Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ... müdafii ile katılan bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesi uyarınca mükerrirler hakkında denetim süresini belirme ve gerektiğinde uzatma görevinin hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, hükümlülük kararında mükerrir olan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/7. madde ve fıkrası uyarınca "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi suretiyle infaz yetkisinin kısıtlanması,Kanuna aykırı,sanık ... ve müdafii ile katılan bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca hükümde yer alan "cezanın infazından sonra 1 yıldan az olmamak üzere denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına’’ ibaresinin çıkartılarak yerine "cezanın infazından sonra denetimli serbestlik uygulanmasına’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Sanıklar ... ile Emrah haklarında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Her bir sanığın bizzat işlediği eylemden ayrı olarak, diğer sanığın eylemine de TCK'nın 37. maddesi kapsamında katılmasından dolayı, sanıklar haklarında bu suçun nitelikli hali olan TCK'nın 102/3-a-d. maddesiyle birlikte aynı Kanunun 43/1. maddesinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözardı edilmesi,5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesi uyarınca mükerrirler hakkında denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, hükümlülük kararında mükerrir olan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/7. madde ve fıkrası uyarınca "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi suretiyle infaz yetkisinin kısıtlanması,Kanuna aykırı, sanık ..., sanıklar müdafileri ile katılan bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re’sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.