Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2040 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4681 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 5 - 2011/65912MAHKEMESİ : Ödemiş Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 13.07.2010NUMARASI : 2008/38 Esas, 2010/174 KararSuç : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırıMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Dosya içeriğine göre, lise öğrencisi olan 17 yaşı içerisindeki mağdurenin olay günü saat 16.30 sıralarında .. Sokak üzerinden yaya olarak okuldan eve döndüğü sırada arkasından gelen sanığın mağdurenin yanından geçerken eteğini kaldırmak suretiyle bacağına dokunduğu şeklinde sübut bulduğu anlaşılan olayda, mağdure hakkında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen 01.10.2009 günlü raporda "mağdurede maruz kaldığı olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede travma sonrası stres bozukluğu tespit edildiği ve ruh sağlığının bozulduğu" belirtilmiş ve bu rapor esas alınarak sanığın cezası TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca artırılmış ise de, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan objektif sorumluluğun kaldırılarak subjektif sorumluluğun kabul edildiği, 5237 sayılı TCK.nın 23. maddesi uyarınca failin, gerçekleşen fakat kastetmediği bir neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, sanık tarafından işlenen ani nitelikteki, devamı bulunmayan, kesik biçimde gerçekleştirilen dokunma şeklindeki bu eyleminden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiğinin iddia olunduğu, sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın gerçekleşme biçimi nazara alındığında ağır netice olarak ortaya çıkacak mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmayacağı, meydana gelen zararın 5237 sayılı TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılması sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, içerisinde inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatristi bulunmayan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair verdiği 27.08.2008 günlü rapora itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun mağdureyi muayene etmeden dosya üzerinden düzenlediği 01.10.2009 günlü rapora dayanılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.