Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8784 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek bu suçtan mahkûmiyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık müdafiin temyiz isteminin incelenmesinde;Sanığın 24.12.2015 havale tarihli dilekçeyle Yargıtayda temyiz hakkını kullanmak istemediğini beyan etmek suretiyle temyizden vazgeçtiği anlaşıldığından, müdafiin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,Katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemlerinin incelenmesinde;Sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;Hükümden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesine gelince;Yaş konusunda alınan raporlar ile düzeltilen doğum tarihine göre, olay günü onbeş-onsekiz yaş grubunda bulunan mağdurenin, sanık tarafından cebir, tehdit veya hile olmaksızın, kanuni temsilcisi sıfatına haiz katılanın bilgisi ve rızası dışında, yetkili makamları da haberdar etmeksizin tutulması şeklinde gerçekleşen eylemin 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde yer alan çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturup katılanın sanıktan şikayetçi olması, anılan suçun 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi bulunması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.