Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar ..., ... ve ...'ün yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Bafra Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.03.2013 gün ve 2012/139 Esas, 2013/60 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafiileri ve katılan ... vekili tarafından istenilmiş ve sanık ... müdafii incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 27.11.2013 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık ... müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Güngör Saka hazır olduğu halde oturum açıldı.Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştır.Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.Sanıklar..., ... ve ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;Sanık ...'nün diğer sanıklarla birlikte 04.05.2012 günü mağdureyi Bafra ilçe merkezinden kaçırması ve daha sonra mağdureyi sanık ...'a ait Alaçam Uzunkıraç köyündeki evine doğru götürürken evin yakınlarında yanlarından ayrılmasından ibaret eyleminin cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturup bu suçtan da mahkûmiyetine hükmedildiği, sanık ...'nün, sonraki günlerde meydana gelen cinsel saldırı eylemine herhangi bir yardım veya katkısı bulunmaması nedeni ile hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet hüküm kurulması, Sanıklar... ve ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Adli Tıp Kurumunun bilinen istikrarlı uygulamalarına göre, mağduredeki ruh sağlığındaki bozulmanın cezada artırım nedeni olabilmesi için eylem sonucunda mağdurun ruh sağlınının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin, 18 yaş altındaki çocuklarda suç tarihinden itibaren en az 6 ay, erişkinlerde ise en az 12 ay geçtikten sonra Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ya da Adli Tıp Kurumu Kanunun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğrenim Kurumları veya birimlerine bağlı hastanelerden rapor alınarak yapılması gerektiği gözetilmeden, 08.05.2012 tarihinde gerçekleşen olay nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinin söz konusu 12 aylık süreden önce 21.06.2012 günü yapılan muayenesine istinaden 10.07.2012 tarihinde düzenlenen rapora dayanılarak verilen cezaların TCK.nın 102/5. maddesiyle artırıma tâbi tutulması suretiyle hüküm kurulması,Mağdurenin aşamalardaki istikrarlı anlatımlarından; aynı suç işleme kararı kapsamında sanık ...'ın 08.05.2012 ve 09.05.2012 günlerinde iki kez nitelikli cinsel saldırıda bulunduğunun anlaşılması karşısında sanıklar... ve ... hakkında hükmedilen cezanın 5237 sayılı TCK.nın 43. maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümde, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hakkında TCK.nın 53. madesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.