Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12557 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2609 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 14 - 2012/14984MAHKEMESİ : Samsun 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 21.11.2011NUMARASI : 2009/312 Esas, 2011/307 Karar Suç : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu alınması gerektiği gözetilmeden karar verilmiş ise de, suça sürüklenen çocuğun inceleme tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamış olması nazara alındığında, bu hususun telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Mağdurenin annesi sanık Cavidan’ın 14.10.2010 tarihli duruşmada ve mağdurenin Adli Tıp Kurumunca yapılan muayenesinde, doğumunun Samsun Doğumevinde gerçekleştiğinin beyan edilmesi karşısında, öncelikle adı geçen hastane kayıtlarının araştırılması, sonuç alınamaması halinde ise, Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 05.03.2010 tarihli radyoloji uzmanının da katılımıyla düzenlenen heyet raporunda, mağdurenin kemik yaşının klinik ve radyolojik bulgulara göre 17 yaş ile uyumlu olduğunun bildirilmesine karşın, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 29.04.2011 tarihli raporunda film çekilme tarihi 04.03.2010'da 15 yaşı içerisinde, olay tarihi itibarıyla 13 yaşı içerisinde olduğunun belirtilmesi karşısında, suç oluşumuna ve niteliğine etkisi nazara alınarak raporlar arasında oluşan çelişkinin, Adli Tıp Kurumu Kanununun 15/f maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınacak raporla giderilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,Oluşa ve dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun bir suç işleme kararının icrası kapsamında farklı tarihlerde nitelikli cinsel istismar suçunu işlediğinin anlaşılmasına karşın hakkında TCK.nın 43. maddesinin uygulanmaması,Hükümden sonra 28.06.23014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur'' hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmedi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.