Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12248 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2092 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 14 - 2012/1421MAHKEMESİ : Kadınhanı Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20.10.2011NUMARASI : 2011/58 Esas, 2011/297 KararSuç : MüstehcenlikMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanık Sezayi'nin temyiz dilekçesinde kendisi hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün yanı sıra babası olan ve hakkında müsnet suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı temyiz etmeyen sanık Feyzi ile ilgili kurulan hükmü de temyiz ettiği anlaşıldığından, Feyzi hakkındaki hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin sanık Sezayi'nin kendisiyle ilgili kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiziyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Üretiminde çocukların kullanıldığı görüntüleri işletmiş oldukları internet kafede mahkeme kararına istinaden yapılan 19.10.2010 tarihli arama sırasında kafenin lavabo, çay ocağı ve mutfak olarak kullanılan bölümlerinin ortasına denk gelen kısımda kutuların altında bulunan siyah renkli eski bir el çantası içerisinde bulunan harddisk ve CD'lerde depoladıkları gerekçesiyle mahkûmiyetlerine karar verilen sanık Sezayi'nin ve atılı suçtan dolayı hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanması geri bırakılan babası sanık Feyzi'nin aşamalardaki savunmalarında arama sırasında bulunan suça konu malzemelerden haberdar olmadıklarını, internet kafede bir süre çalışıp ayrılan ve yüksekokul öğrencisi olan Erman ile Özcan isimli şahıslar tarafından kendilerinin bilgisi dışında dükkanda bırakıldığını, kendilerinin suça konu eşyaların bulunduğu eski çantayı kullanmadıklarını hatta üzerine boş kutu gibi kullanılmayan eşyalar atmış olduklarını, suça konu eşyaların içeriklerini bilmediklerini, esasen internet kafede genelde suç tarihinde 66 yaşında bulunan sanık Feyzi'nin bulunduğunu, oğlu olan diğer sanık Sezayi'nin ise genellikle kamyonuyla yük taşıdığı için suça konu yerde bulunamadığını beyan ettikleri, 19.10.2010 tarihli arama tutanağı içeriği incelendiğinde de suça konu eşyaların bulunduğu çantanın niteliği ile bulunduğu yerin anlatımının da sanık Sezayi ve babası Feyzi'nin beyanlarıyla örtüştüğü, sanık Sezayi'nin asıl işinin kamyon şoförlüğü oluşu, yine bu sanığın ve babası Feyzi'nin tahsil durumları, tanık Özcan'ın yüksekokul öğrencisi olduğu sırada sanıklara ait internet kafede çalıştığına ilişkin kovuşturma aşamasında alınan talimat beyanı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, müstehcen görüntüler içeren suça konu eşyanın sanıkların işlettiği internet kafeye daha öncesinde burada çalışan Erman ve Özcan isimli şahıslar tarafından mı bırakıldığı yoksa anılan malzemelerin sanıklar tarafından mı kafede bulundurulduğu hususunda tereddüt hasıl olduğu ve mevcut haliyle sanık Sezayi'nin atılı suçtan dolayı cezalandırılmasına yeter, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkûmiyetine hükmedilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.