Tebliğname No : 14 - 2011/400239MAHKEMESİ : Silifke 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 14.07.2011NUMARASI : 2010/364 Esas, 2011/273 KararSuç : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığının ihlali Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 05.04.2011 gün ve 2011/56 Esas, 2011/76 sayılı Kararında açıklandığı üzere; Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23/B ve 31. maddeleri gereğince Yükseköğretim Kurumları veya birimlerine bağlı hastanelerden, bir çocuk psikiyatrisi ve Adli Tıp uzmanının zorunlu katılımı ile Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulunun teşekkülüne göre oluşturulmuş en az 5 kişilik bir heyetten, suçun sonucunda mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor alınıp sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken bu hususta rapor alınmadan hüküm kurulması, mağdur hakkında rapor alındıktan sonra hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yeralan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, mağdurenin aşamalarda alınan beyanları ve sanığın soruşturma aşamasındaki ifadelerinden sanığın katılanlara ait evin üst katına birden fazla kez giderek cinsel istismar eylemlerini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçunu aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla işlediği halde TCK.nın 43. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5271 sayılı CMK.nın 218/2. maddesindeki “Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde, mahkeme ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir” şeklindeki düzenlemeye göre, sanığa atılı suçun unsurlarına etkisi bakımından, 01.08.1995 tarihinde hastanede doğduğu tespit edilen mağdurenin nüfus kaydında yaş tashihine engel bir hal bulunup bulunmadığı araştırılarak, engel hal yoksa CMK.nın 218/2. maddesi uyarınca yaş tashihine karar verilip, gerekçeli kararda da gösterilmesi ve tespit edilecek doğum tarihine göre, sanığın suç tarihi olan 21.08.2010 tarihinde saat 03.00 sıralarında mağdureyle rızası ile kaçmaya karar verdiği, sanığın pencereden atladığı ancak ayağını burkması nedeniyle daha fazla ilerleyemeyip evin az ilerisinde bulunan kayısı bahçesinde sabaha kadar mağdureyle birlikte beklemeleri şeklinde gerçekleşen olayda sanığın 15-18 yaş aralığında bulunan mağdureyi ailesini ve yetkili makamları haberdar etmeksizin alıkoyması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.