Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11983 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2204 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Cinsel taciz, kasten yaralamaHÜKÜM : MahkûmiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenip gereği düşünüldü: Sanık hakkında cinsel taciz suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya içeriği ve kabule göre, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda mağdureye karşı cinsel taciz suçunu birden fazla işlediği sabit olduğu halde, 5237 sayılı TCK.nın zincirleme suçu düzenleyen 43. maddesinin uygulanmaması ile sanığın kastının yoğunluğu suçun işleniş biçimi ve özellikleri dikkate alındığında cezaların şahsileştirilmesi ilkesine uygun olarak sanık hakkında teşdit uygulamaması suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Sanığın olay sırasında mağdur ...'e karşı silah kullanarak kasten yaralama eylemini gerçekleştirdiği tüm dosya kapsamından anlaşıldığı halde sanığın cezasında TCK.nın 86/3-e maddesi gereğince yarı oranında artırımda bulunularak uygulama yapılması ancak CMK.nın 326 maddesi uyarınca sadece sonuç cezada kazanılmış hakkın gözetilmesi gerekirken, kazanılmış hakkın sadece cezaya mahsus olduğu gözardı edilerek ve kazanılmış hakka yanlış anlam verilerek anılan maddenin uygulama dışı bırakılması;Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, kasten yaralama suçundan cezalandırılmaya ilişkin hüküm fıkrasındaki ''Her ne kadar sanık ... eylemi bıçakla gerçekleştirmiş ise de Mahkememizin Yargıtay bozma aşamasından önceki hükmü olan 06.02.2008 tarihli hükmünde TCK 86/3-e den dolayı artırım yapılmamış olması, hükmün yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olması karşısında 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi delaletiyle 1412 sayılı CMUK.nın 326/son maddesi uyarınca evvelki hükümle tayin olunmuş cezadan daha ağır ceza verilemeyeceğinden sanık hakkında TCK.nın 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılmasına yer olmadığına'' şeklindeki ibarenin çıkarılarak, yerine ''sanığın atılı eylemi bıçakla gerçekleştirmiş olduğu anlaşılmakla TCK.nın 86/3-e maddesi uyarınca cezasında 1/2 oranında artırım yapılarak 6 ay hapis ile cezalandırılmasına ancak 5320 Sayılı Kanunun 8/1 maddesi delaletiyle 1412 sayılı CMUK.nın 326/son maddesi uyarınca evvelki hükümle tayin olunmuş cezadan daha ağır ceza verilemeyeceğinden sanığın neticeten 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına'' ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.