Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11896 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 882 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 14 - 2011/375871MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26.05.2011NUMARASI : 2010/201 Esas, 2011/389 KararSuç : Basit cinsel saldırı Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Sanığın, olay tarihinde 16 yaşı içerisinde bulunup TCK.nın 6/1-b maddesine göre çocuk kabul edilen mağdura yönelik, onun iradesini açıklamasına olanak tanımadan ani hareketle gerçekleştirdiği eylemin, cebir, tehdit, hile içermese bile iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak işlendiğinin kabulüyle 5237 sayılı TCK.nın 103/1-b maddesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemin aynı Kanunun 102/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması da gözetilerek hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren Kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan Kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki Kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.