Tebliğname No : 14 - 2014/184449MAHKEMESİ : Akhisar Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 25.02.2014NUMARASI : 2011/44 Esas, 2014/94 KararSuç : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, konut dokunulmazlığını ihlâl, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Konut dokunulmazlığını ihlâl suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş beraati ve sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii, katılan mağdure vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;Mağdurenin aşamalardaki istikrarlı ve samimi anlatımlarına, olayın ortaya çıkış şekline ve tüm dosya kapsamına göre, suç tarihi olan 2004 yılı içerisinde mağdurenin kuzeni ile evli olup aynı zamanda mağdurenin komşuları olan sanığın, mağdureyi birden fazla olacak şekilde kendi evine çağırarak ırzına geçtiğinin sabit olması ve sanığın bu eyleminin 765 sayılı 430/2. maddesinde düzenlenen reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçu kapsamında kaldığı, ancak reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçunun 765 sayılı TCK.nın 430/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4. maddelerinde belirtilen 5 yıl asli zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi olan 2004'den iddianame tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığı halde reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan açılan kamu davasında zamanaşımı nedeniyle düşme yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen beraat ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde; Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin olarak; mağdurenin aşamalardaki samimi anlatımlarına, olayın ortaya çıkış şekline, mağdurenin kızlık zarında eski yırtık olduğuna ve bakire olmadığına ilişkin rapora ve tüm dosya kapsamına göre, suç tarihi olan 2004 yılı içerisinde mağdurenin kuzeni ile evli olup aynı zamanda mağdurenin komşuları olan sanığın, mağdureyi birden fazla olacak şekilde kendi evine çağırarak müteselsilen ırzına geçtiğinin sabit olması karşısında 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanunun 103. maddesinin bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile ilgili olarak; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 103. maddesinde yer alan çocuğun cinsel istismarı suçunun yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin, O Yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan verilen hüküm yönünden re'sen de temyize tâbi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.