Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9991 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6176 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/02/2014NUMARASI : 2012/1939-2014/104Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 05.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne ve davanın niteliği gereği duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davalı vekili, dava konusu taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunu, imar planında yer alan plan notunun iptali için idari yargıda dava açıldığını ve bekletici mesele yapılması gerektiğini, taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatın müvekkiline ait olduğunu savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmişlerdir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatların davalıya ait olduğu hususunda taraflar arasında ittifak bulunmaktadır. Bu durumda yukarıda açıklandığı şekilde muhdesata ve arza isabet eden oranların ayrı ayrı belirlenerek bu oranlardan muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi davalıya, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerekirken, satış bedelinin tapu kaydındaki paylara göre dağıtılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.