MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2012 gününde, birleştirilen dosyada davalı Hazine aleyhine 19.02.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, geçit hakkı talebine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedak??rlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Somut olayda; dosya içerisindeki pafta sureti ve krokiye göre 242 parsel sayılı taşınmazın aleyhine geçit kurulan 244 ve 243 parsel sayılı taşınmazlardan daha büyük olduğu görülmektedir. Ayrıca yüzölçümü oldukça küçük olan 243 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulması, 243 parsel sayılı taşınmazın ekonomik olarak kullanılmasını daha da zorlaştıracağından mahkemece diğer alternatifler de değerlendirilerek geçidin yüzölçümü büyük olan parsellerden kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleştirilen dosya davalı vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.