MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.Somut olaya gelince; dosyaya ibraz edilen ... Noterliğinden 02.10.1997 tarih ve 38960 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesinin infazı için (mülkiyet ihtilafı doğduğundan) dava açmak üzere davalılara süre verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek dava konusu parselin satışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.