Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9882 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6301 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle tayin olunan 29.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı vekili 05.03.2015 tarihli dilekçesi ile 14076 Ada, 3 Parselde kayıtlı 1889,26 m2 arsa cinsli taşınmazın paydaşlardan biri olduğunu, aynı taşınmazda davalıların 04.07.2014 tarihinde 11468 yevmiye no'lu resmi senet ile toplam 300.000 TL bedel ile satın almış oldukları paylar ile ilgili, noterden bildirim yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiştir.Davalılar vekili davacının annesi olan Ayşe Ayşen İnce'den ve yine davacının kız kardeşi olan Sidal İnce Bilen'den davaya konu payları satın aldıklarından, davacı tarafın söz konusu pay satışlarından haberdar olduğunu davaya konu taşınmazdan pay satın alan başka şahıslar bulunduğunu, davacı tarafın kötüniyetle dava açtıklarını, yalnızca davalılar aleyhine davaya konu payların tapudaki satış bedelinden çok daha yüksek bir bedelle davalılar tarafından satın alındığını, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 14076 ada 3 parsel sayılı 1889.26 m2 arsa cinsli taşınmazda davalıların 04.07.2014 tarih 11468 yevmiye no'lu resmi senet ile pay satın aldıkları, davacıya noterden ihtar yapılmadığı davanın yasal süresinde açıldığı görülmektedir. Davalılar temyiz aşamasında taşınmazda fiili taksim bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Taşınmazda paydaşlar arasında özel taksim yapılıp yapılmadığı, özel taksim yapılmış ise, davacının ve pay satan paydaşların taşınmazda paylarına denk gelen bölümü kullanıp kullanmadığı, ayrıca, pay satan paydaşların paylarına denk gelen bölümü kullanmaları sırasında davacının bu bölümde hak iddia edip etmediğinin yukarıdaki ilkelere uygun olarak araştırılması gerekir.Mahallinde keşfen yapılacak araştırmada HMK 259/2 maddesi gereğince tarafların şahitleri taşınmaz başında dinlenerek davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişinin kullandığı ayrı ayrı bölümler bulunup bulunmadığı belirlenerek ve kullanım durumu keşfe katılan fen bilirkişisine krokisinde işaretlettirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.