Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 98 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10513 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.12.2012 ve 19.04.2013 gününde verilen dilekçeler ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; 2012/337 Esas sayılı davanın ve birleştirilen 2013/114 Esas sayalı davanın ayrı ayrı kabulüne dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A R Davacılar, 63 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, diğer paydaş...'ın 09.10.2012 tarihinde 1/24 payını davalı ...'a 110.000,00 TL bedelle 2013/114 Esas sayılı dosyada diğer paydaş ...'in 18.01.2013 tarihinde 1/24 payını davalı ...'a 100.000,00 TL bedelle satış yoluyla devrettiklerini, önalım hakkını engellemek için taşınmazın satış bedelinin tapuda yüksek gösterildiğini ileri sürerek, gerçek değeri üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payların iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.Davalılar vekili, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davalar birleştirilmiş, keşifte belirlenen 18.750,00 TL değer ile tapuda gösterilen değerler arasında fahiş fark olduğu, bedelde muvazaa bulunduğu gerekçesiyle 2012/337 Esas sayılı dava ile birleştirilen 2013/114 Esas sayılı davaların ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.-2-Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Asıl davada davalı ...'a, birleştirilen dosyada davalı ... vekili Av. ...'a hüküm 29.04.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, 14.05.2014 tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü yalnızca asıl dava bakımından müvekkili ...yönünden temyiz etmiştir. Her ne kadar davalı vekili Av. ... 10.06.2014 tarihli ek dilekçesinde hükmü birleştirilen dosyanın davalısı ... yönünden de temyiz ettiğini bildirmiş ise de temyiz dilekçesinin içeriğine göre bu iddia yerinde görülmemiş, birleştirilen 2013/114 Esas sayılı dosya bakımından hükmün kesinleştiği ve anılan davalının bu dosya yönünden usulüne uygun bir temyiz talebi bulunmadığı anlaşılmıştır.Davalı ... vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazlarına gelince;Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak davacı işlemin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.Davacı tanıklarından ... 1/24 hissesini 100.000,00 TL bedel ile alıcı ...'a sattığını diğer davacı tanığı ... ise görgüye dayalı bilgisi bulunmadığını ancak sohbetlerde 1/24 hisse sahibi olanların yerlerini 100.000,00 TL'ye sattıklarını söylediklerini ifade etmiştir. Davacı tanıklarından ...'nin ise davacı ...'nin oğlu olması nedeniyle "...25.000,00 TL karşılığında davalıya sattığını, borcu olduğunu söyledi" şeklindeki beyanına itibar edilmemesi gerekir. Dolayısıyla keşif sonucu düzenlenen rapor bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamak için tek başına yeterli olmayıp davacının diğer delilleriyle de doğrulanmadığından ...'ın 63 parsel sayılı taşınmazda 1/24 payının 09.10.2012 tarihinde davalı ...'a 110.000,00 TL'ye satışına dair işlemde davacı bedelde muvazaa yapıldığına dair iddiasını-3-kanıtlayamamıştır. Bu itibarla mahkemece, davacıya resmi senette gösterilen taşınmaz pay bedelleri ile davalı tarafından yapılan tapu harç ve masrafları toplamı üzerinden önalım hakkının kullanıp kullanmayacağı sorularak depo edilmesi için davacılara uygun bir süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.