Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.10.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, davacının 12122 ada 13 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalının paydaş bulunan M..Ç.. ve A..E..'e ait toplam 3/28 payı satın aldığı iddiasıyla önalım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkeme kararı hükmü temyiz edene davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur.HUMK’nun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı, gerçekte 15.000,00 TL olan satış bedelinin resmi akitlerde 55.000,00 TL olarak gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasını ileri sürmüş, mahkemece bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından resmi akitte gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamı 57.085,00 depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 21.05.1958 tarih ve 7/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında önalım davalarının mülkiyetin aktarılmasını hedefleyen davalardan olması nedeniyle bu davaların sonunda nispi vekalet ücretine hükmedileceği belirtilmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından, davalı yararına mahkemece kabul edilen bedel ile dava dilekçesindeki değer arasındaki fark üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti tayini ile davacı tarafa yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1). bentte yazılı nedenle süresinde olmayan davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2). bentte yazılı nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı ve davacı tarafa iadesine 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.