Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9635 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13992 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Serik 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/06/2014NUMARASI : 2013/392-2014/562Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.06.2007 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, paydaş olduğu ... parsel sayılı taşınmazdan ... hissenin ... TL karşılığında davalı tarafından satın alındığını belirterek önalım hakkı nedeniyle bu payların adına tescilini istemiştir.Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.Somut uyuşmazlıkta, Davalı vekili temyiz dilekçesinde taşınmazda fiili taksim bulunduğunu ileri sürmüştür. Taşınmazın eylemli paylaşımı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re'sen araştırılması gerekir. Yargılama sırasında taşınmazda eylemli paylaşım bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, ... tarihinde oybirliğiyle karar verildi.