Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9633 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10772 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2014NUMARASI : 2012/275-2014/618Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 24.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 20.10.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. H.. S.. ile karşı taraftan davalılar vekili Av. E.. A.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, davalı arsa malikleri ile davalı yüklenici ve davalı kefili arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciye bırakılan 7 parsel sayılı taşınmazdaki beş adet taşınmazı yükleniciden satış vaadi sözleşmesiyle temlik aldığını, bedelini ödediği taşınmazların tapu kayıtlarının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazların adına tescilini; 20.09.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle de husumeti ayrıca S..’e de yönelterek davalı yüklenici ve kefillerine sözleşmeye konu binanın yapılabilmesi için ödediği 2.500.000,00 TL bedeli tahsil edebilmek için İİK’nın 283/1 maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın taşınmazların haczi ile satışına karar verilmesini istemiştir.Davalı arsa malikleri, yüklenicinin edimleri yerine getirmemesi nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshedildiğini, davacının dayandığı sözleşmenin tarafı olmadığını; davalı yüklenici ve kefili ise, husumet yöneltilemeyeceğini, sözleşmenin ifasında kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacının borç ödemeden aciz belgesi sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı ıslah dilekçesinde, davalı arsa malikleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciye bırakılan bağımsız bölümleri yükleniciden satış vaadi sözleşmesiyle./.. - 2 -yükleniciden temlik aldığını ancak, arsa maliki ile yüklenici arasındaki sözleşmenin davalı yüklenicinin kabul beyanına dayanarak geriye etkili olarak hükmen feshedilmesinin alacaklıları zarara uğratmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek İİK'nın 283/1 maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın müteahhide düşen daireler yönünden taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini istemiştir.Davacı, ıslah dilekçesi ile İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteminde bulunmuştur.Borçluların edimlerini ifa etmemesi halinde alacaklı borçlunun mal varlığından faydalanabilecektir. Borçlunun alacaklarını zarara uğratmak için malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması halinde alacklı İİK’nın 277. maddesine dayanarak tasarrufların iptalini isteyerek alacağına kavuşabilir. İİK’nın 277. maddesine dayanarak davanın açılabilmesi için alacaklının elinde İİK’nın 105. maddesi uyarınca geçici veya İİK'nın 143. maddesi uyarınca kesin aciz vesikasının bulunması gerekir.Yargılama aşamasında aciz vesikası ibraz edilmemiş ise de; temyiz aşamasında İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü'nün 2011/20462 sayılı dosyasından alınan 01.07.2015 tarihli geçici aciz vesikası (İİK m. 105) sunulmuştur. İİK'nın 277 ve ardından gelen madde hükümlerine göre açılan iptal davalarında davaya konu alacakla ilgili olarak dava açıldıktan sonra da hatta başka bir anlatımla karar kesinleşinceye kadar yargılama aşamasında aciz belgesi verilmesi halinde dava şartı yerine getirilmiş olacağından davaya bakılması ve sonuçlandırılması gerekmektedir.Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar bir yana bırakılarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.