Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 963 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 14719 - Esas Yıl 2008





Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.4.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.1.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, belediye hizmet alanındaki depo ve atölyelere elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, Ata mahallesi Astim Belediye Hizmet Atölye ve Depoları İnşaatının intifa eksiltme usulü ile davalıya belediye encümeninin 20.5.2002 tarih 2269 sayılı kararı ile ihale edildiğini, belediye encümeninin bu kararının ihalenin 2886 sayııl Kanuna aykırı olması nedeniyle 27.10.2003 tarih 3076 sayılı encümen kararı ile iptal edildiğini, bu işlem nedeniyle idari yargıya da başvurulmadığını belirterek davalının belediyeye ait depo ve atölyeye elatmasının önlenmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece taraflarca sözleşme gereğinin yerine getirilmesinden sonra idarenin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Somut olayda; davacı belediye, dava konusu taşınmaz için önce intifa eksiltme usulü ile ihale açılmasına karar vermiş ve 20.05.2002 tarihli 2269 sayılı encümen kararı ile mülkiyeti belediyeye ait 5924 adada bulunan imar planında "belediye hizmet alanı" olarak belirlenen yerde 2 adet depo, 1 adet atölye binası, 1 adet misafirhane, 1 adet idare binası, 1 adet bekçi kulübesi yaptırılması ve 100 milyon lira bedelle 20 yıl müddetle kullanılmak üzere davalıya ihalesine karar verilmiştir. Ancak, yine belediye encümeni 27.10.2003 tarihinde dava konusu taşınmazın 20 yıl müddetle davalıya intifa eksiltme usulü ile devredilmesine dair yukarıda anılan encümen kararlarının işlemlerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediye Kanunu 70/10 ve 2886 sayılı İhale Kanunu hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiş, bu karar davalı yana tebliğ edilmesine rağmen idari yargıda iptali yoluna gidilmemiştir. Davacı bu iptal kararı nedeniyle elatmanın önlenmesini istemektedir. Gerçekten, işlemlerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediye Kanunun 70/10. maddesinde "3 seneden fazla müddetle veya 10.000.liradan fazla bedeli senevi ile akdedilecek icar ve isticar mukaveleleri yapmak" Belediye Meclisinin yapacağı işler arasında sayılmıştır. 2886 sayılı İhale Kanununun 64. maddesinde de belediye encümenince ayni hak tesisi ve kiraya verme süresi 10 yılla sınırlandırılmıştır. Görülüyor ki, açıklanan yasal düzenlemeler karşısında belediye encümeninin belediyeye ait taşınmaz üzerinde yapılacak tesislerin 100 milyon lira karşılığı 20 yıl süre ile davalının kullanımına terk edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, 1580 sayılı Belediye Kanununu yürürlükten kaldıran 13.7.2005 tarihli ve 25874 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 18. maddesi Belediye Meclisinin görev ve yetkilerini açıkça düzenlemiştir. Anılan maddenin 18/e hükmü; "Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek" şeklindedir. Bu düzenleme ile belediyeye ait taşınmazların üç yılı aşan kiralanması ve üzerinde otuz yılı aşan ayni hak tesisi işlemlerinde belediye meclisinin yetkili kılındığı açıkça hüküm altına alınmıştır. Yapılan tüm bu açıklamalar karşısında mahkemece, belediye meclisince verilmiş açık bir yetki bulunmadan ve daha sonra iptal edilen encümen kararı ile davalıya ihale edilen ve halen davalının kullanımında bulunan belediye taşınmazlarına elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.