MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/03/2015NUMARASI : 2014/389-2015/69Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 20.10.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. B.. A.. ile karşı taraftan davacı vekili Av. G.. Z...geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı vekili, 1296 ada, 22 parsel sayılı taşınmazda 1. kat, 1 no'lu meskenin muris İ...S.. tarafından 20.08.1975 tarihli 16650 yevmiye numaralı vasiyetname ile müvekkiline bırakıldığını, vasiyetnamenin İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/566 Esas 2011/237 Karar sayılı ilamı ile tenfiz edildiği ve taşınmazın muris adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verildiğini, kararın 02.06.2011 tarihinde kesinleştiğini, Selçuk İcra Müdürlüğünün 2009/596 Esas sayılı dosyasından taşınmaz kaydı üzerine diğer mirasçı borçlu C... Ö...'nün borcu nedeniyle haciz konulduğunu, haczin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 28.04.2009 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, muris İ...Ö...'nün taşınmazı kaydına haciz konulmasından önce vefat ettiği, haczin tesis edildiği tarihte taşınmazın muris adına kayıtlı olduğu, henüz intikalin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir.İcra İflas Kanununun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir.Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür.Somut olaya gelince, davacının murisi İ...S...'nün dava konusu 1296 ada 22 parsel sayılı 1 no'lu bağımsız bölümü İzmir .. Noterliği'nin 20.08.1975 tarihli düzenlenen vasiyetname ile davacı İ.. Ö..'ye vasiyet ettiği, murisin 21.02.2009 tarihinde öldüğü, muris İhsan'ın mirasçısı dava dışı C.. Ö..'nün borcu nedeniyle 28.04.2009 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerindeki miras payına haciz konulduğu görülmektedir. İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/566 Esas 2011/237 Karar sayılı ilamı ile vasiyetnamenin tenfizi için davacı tarafından 16.12.2009 tarihinde açılan davanın 02.06.2011 tarihinde kesinleştiği ve 07.11.2012 tarihinde taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.TMK'nın 705. maddesi gereğince "taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır." Davacının vasiyetnameden kaynaklanan hakkı kişisel bir hak olduğundan taşınmazın mülkiyeti davacı adına tescile ilişkin ilamın kesinleştiği tarih olan 02.06.2011 tarihinde davacıya geçmiştir. Dolayısıyla davacı, taşınmazın mülkiyetini kazanmadan önce davalı yararına haciz şerhi tesis edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle dava konusu taşınmaz üzerindeki borçlu C.. Ö...'nün terekedeki hissesinin karşılığı pay üzerindeki haczin kaldırılması talepli davanın reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.