Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9429 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5087 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı vekili, 69 parsel sayılı tarla cinsli taşınmazda davacının murisi ... oğlu ...'ın payı bulunduğunu, davalının 27.05.2013 ve 21.06.2013 tarihlerinde toplam 2/3 payı satın aldığını, bedelde muvazaa bulunduğunu ileri sürerek önalım hakkına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakatbelgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.Somut olaya gelince; dosya içindeki tapu kaydına göre davacının murisi ... oğlu ...'ın dava konusu 363 ada 69 sayılı parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğu anlaşıldığından ve dosyadaki murise ait .... Sulh Hukuk 22.08.2013 tarih, 2013/1068 Esas, 2013/996 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacı dışında mirasçılar bulunduğu anlaşıldığından tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa TMK'nın 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekir. Davacının elbirliği mülkiyetine konu payına dayanarak açtığı davada diğer maliklerin muvafakatının alınmadığı veya terekeye temsilci atanmadığı anlaşıldığından taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.