MAHKEMESİ : Kavak Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2014NUMARASI : 2013/175-2014/150Davacı tarafından, 11.06.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest olan 2013/21 Esas sayılı geçit hakkı kurulması istemli davada kendisine verilen yetki belgesine istinaden muris H.. K..'ın (Ünsal) mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanununun 30. maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.Somut olaya gelince; mahkemece yetki belgesine istinaden mirasçılık belgesi istenen H.. K..'ın (Ü.) nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğündeki arşiv kayıtları ile geçit hakkı kurulması davasına konu taşınmazın tapu kaydı ve tespitine esas alınan kayıt ve belgelerin getirtilerek incelenmesi, gerekirse tapulama tutanağında bilirkişi olarak adı geçen kişilerin tanık olarak dinlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.