Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9395 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9397 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Bayındır Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/02/2015NUMARASI : 2015/20-2015/56Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.02.2013 gününde verilen dilekçe ile şerhin terkini istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, şerhin terkini istemine ilişkindir.Davalı Hazine vekili davacıların dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, beyanlar hanesindeki şerhin terkini isteminin idari makamın görevine girdiğinden bahisle davanın "yargı yeri nedeniyle" reddine karar verilmiş, Dairemizin 2014/7067- 13059 sayılı ilamında belirtilen nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise Türk Medeni Kanununun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır.Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” Bu tür bir hakkın zemin üzerindeki binanın veya ağaçların yok olması gibi bazı nedenlerle ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi hükmü gereğince de, kaydın terkini kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlı olarak yapılabilir. Muhdesat belirtmesi, Türk Medeni Kanununun 684. maddesine sınırlama getirerek muhdesat konusu ile arazinin bütünleşmesine engel olduğundan, arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürmek suretiyle ve muhdesat bedelinin hak sahibine ödenmesi koşuluyla mahkemeden terkin talebinde bulunulması da olanaklıdır. Somut olayda; mülkiyeti davalı Hazine adına olan 1709 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde zeytin ağaçlarına ilişkin olarak davacılar lehine yer alan muhdesat şerhinin bedeli ödenmesi şartıyla terkini talep edilmiş ise de şahsi hak sahibi davacıların şerhin terkini istemli bu davayı açmakta hukuki yararları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.