MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2014NUMARASI : 2013/612-2014/299Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.11.2013 gününde verilen dilekçe ile şerhin hükmen tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, davalıdan olan alacağı nedeniyle yaptığı takip sonunda davalıya ait dört adet bağımsız bölümün tapu sicil kaydına, 26.11.2009 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, kanunda aranan sürede taşınmazların icra marifetiyle satılması için müracaat ettiği halde, davalının tapu müdürlüğüne yaptığı 22.08.2013 tarihli müracaatı nedeniyle haciz şerhlerinin silindiğini, haciz sırasının korunması ve tapudaki haciz şerhlerinin eski hale getirilerek canlandırılması ve şerhlerin düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı süresinde satış talebinde bulunmasına karşın, davacı lehine konan haciz şerhlerinin, davalının talebi üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/08/2013'te yayınlanan tüzük hükümlerine göre yersiz olarak kaldırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Alacaklı davacı tarafından 16.10.2009 tarihli ödeme emri ile davalı aleyhine icra takibi yapılmış ve 26.11.2009 tarihinde de borçlu davalının maliki olduğu 4 adet bağımsız bölüme haciz şerhi işlenmiştir. Davacı alacaklı vekili icra dosyasına, 14.10.2011 tarihinde satış harcını yatırarak haciz şerhi bulunan taşınmazların satışını talep etmiş, ancak gerekli masraf yatırılmamıştır. Alacaklının sadece taşınmazların satışını istemesi yeterli olmayıp İİK'nın 59. maddesi uyarınca masrafının yatırılmış olması gerekir. Alacaklı sözü edilen koşulu yerine getirmediğinden şerhin işlendiği tarih olan 26.11.2009 tarihinden sonra haciz şerhinin kaldırıldığı 22.08.2013 tarihine kadar süresinde satış talebinde bulunulduğu kabul edilemez. Buna göre, mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.