MAHKEMESİ : Edremit Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/10/2014NUMARASI : 2014/274-2014/1067Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. O.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, İİK'nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, paylı mülkiyette bağımsız olarak payın haczi ve satışının mümkün olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 17.09.2013 tarihli ve 2013/11227 Esas ve 2013/11750 Karar sayılı ilamı ile “...Kural olarak borçluların müstakil payları olduğundan bu payların haczi ve cebri satışı suretiyle alacaklının alacağını elde etmesi mümkün olmakla birlikte, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca dava konusu payların icra yoluyla satışına engel bir durumun bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Mahkemece, taşınmazın tarımsal niteliğinin tarım müdürlüğünden sorularak, payın cebri icra yoluyla satışının mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü davalı H.. O.. vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2- Mahkemece verilen kararın Dairemzce bozulmasından sonra 5578 Sayılı Kanunla değiştirilen 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken 5403 Sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 Sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Somut uyuşmazlıkta davaya konu taşınmazda borçlu (davalılar) H.. O.. ve S.. A.. paydaş durumundadır. Her ne kadar Dairemizin bozma kararından sonra Tarım Müdürlüğünce dava konusu taşınmazdaki borçluların paylarının satışının mümkün olduğu bildirilmiş ise de yukarıda bahsedilen yasa değişikliği nedeniyle alacaklı (davacı) tarafından borçlu H.. O.. ve S.. A..'ın haczedilen paylarının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden artık alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak 2043 parsel sayılı taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri de yeni bir kanun veya Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çıkmış olmasıdır. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra bir kanun çıkarsa mahkemelerde veya Yargıtay'da görülmekte olan bütün işlere uygulanması gerekir. Yani sonradan çıkan bir kanuna karşı usuli kazanılmış hak iddiasında ve itirazında bulunulamaz. Bozmadan sonra o konuda yürürlüğe giren yeni kanun karşısında Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmuş olmakla meydana gelen usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımaz. Bu nedenle Dairemizin 17.09.2013 tarihli ve 2013/11227 Esas ve 2013/11750 Karar sayılı bozma ilamına uyularak karar verilmiş olsa da 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesinde sonradan yapılan değişiklik nedeni ile bozma ilamı davacı taraf yönünden usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Bu itibarla 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesinde sonradan yapılan değişiklik nedeniyle borçlu H.. O.. ve S.. A..'ın haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden, dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştirSONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.