MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.07.2003 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/161 Esas, 2004/76 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk kararda davacı ... yönünden davanın menfaat yokluğundan reddine, davacı ... ... yönünden davanın kabulüne, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/161 Esas, 2004/76 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmiş, temyiz talebi üzerine hükmün, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2009/2047 Esas, 2009/4230 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/161 Esas, 2004/76 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline ve miras bırakan ... kızı ...'nin mirasçılarının ve paylarının belirlenmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerekir. Somut olayda; iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen ve davacı olan ...'un bozma ilamından sonraki yargılama aşamasında taraf olarak yer almaması, diğer davacı ... ...'ın 15.03.2010 tarihinde ölümüyle yargılamaya devam etmek istediğini beyan eden mirasçısı ... ve davaya katılma isteğini dosyaya bildiren davalı ... haricindeki mirasçıları ...'un, davalı ...'in 16.11.2010 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak bıraktığı ...'in, iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen ...'in, davalı olarak davaya dahil edilmeden, taraf koşulu gerçekleştirilmeden hüküm verildiği anlaşılmaktadır.O halde; mahkemece öncelikle iptali istenilen mirasçılık belgesinde kendisine pay verilen kişiler davaya dahil ettirilmeli, davadan sonra öldüğü anlaşılan kişiler var ise bunların tüm mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi varsa taraflardan istenilerek getirtilmeli, belirlenecek mirasçıları da davaya dahil edilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmelidir. Mahkemece, taraf koşulu sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.