MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2- Davanın konusunun ... ili ... ilçesi ... mah. 954 ada 22 parsel 14 no'lu bağımsız bölüm olmasına rağmen bağımsız bölüm numarasının hüküm sonucunun 2. bendinde yazılmaması doğru değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.Somut olaya gelince;Tarafların tapu kaydının tarafların müşterek murisi ... adına kayıtlı olduğu, tarafların elbirliği ortaklığı şeklinde payları bulunduğu halde satış bedelinin nasıl dağıtılacağının, harcın ve vekalet ücretinin paydaşlardan hangi oranda alınacağının belirtilmemesi doğru değildir. Ne var ki belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 436/2 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki “satış suretiyle giderilmesine” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasına” sözcüklerinin eklenmesine, hüküm sonucunun 3. paragrafında “tapudaki” sözcüğünden sonra “ve mirasçılık belgesindeki” sözcüklerinin eklenmesine, hüküm sonucunun 5. paragrafındaki “binde 11,38 oranında harç alınmasına” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “harcın paydaşlardan tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınmasına” sözcüklerinin eklenmesine, hükmün HMK'nın 436/2. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.