Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9226 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4808 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2011/259-2013/427DAVACI : A.. Y..DAVALILAR : M.. A.. v.d.Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/04/2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05/12/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, taşınmazın davacıya teslim edilmediği, zamanaşımının dolduğu, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı ve on yıllık zamanaşımın dolduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.Somut olayda; İ.. A.., Bakırköy 7. Noterliğinin 14/07/1997 tarih ve 57763 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi iledavalıların murisi A. A. maliki olduğu 7 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki murisi A. A. vefatı ile intikal edecek hak ve hisselerini davacı A.. Y..'a satmış ve bedelini almıştır. Dava konusu 7 ada 12 parsel sayılı taşınmaz davalıların murisi A. A. adına tapuda kayıtlı olduğundan ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece hükmün gerekçe kısmında on yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle de davanın reddine karar verilmiş ise de zamanaşımı süresi sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlayacağından zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Diğer yandan, mahkemece davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olduğundan davacının dava tarihi itibari ile görülmekte olan bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Dava, henüz istenebilir olmadan erken açılmış bir dava niteliğinde olup dava şartı tamamlandıktan sonra yeniden açılabilecektir. Dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin bu karar nedeniyle hükmedilecek vekalet ücretinin tayininin de bu özelliğe uygun olması gerekir.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlığını taşımakta; maddenin 2. Fıkrasında ise “davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesi bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davalılar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi hükmüne göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.