Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9222 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4923 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kınık Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/11/2013NUMARASI : 2012/109-2013/152Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03/08/2012 gününde verilen dilekçe ile suya vaki müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; yargı yolu nedeniyle mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26/11/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, suya vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.Davacı-karşı davalı vekili, 01.10.2011 tarihinde davalı R... Köyünün davacının içme suyunu aldığı A. kaynağına müdahale ederek kaynak ağızlarını bozduğu, davacının bu kaynağı kullanmadığını, davalının önceden bu kaynaktan içme suyu ihtiyacını karşılamış ise de artık sondaj kuyuları olduğundan ihtiyacı kalmadığını belirterek davalının A... kaynak suyunun gözlerine izinsiz, tahsisli olan ve olmayan gözlere müdahalesinin men'ini ve sadece davacı köyün yararlanması gereğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, dava konusu suyun onbir köyün ihtiyacını karşılamak için oluşturulmuş grup suyu olduğunu, su kaynağının davacı köye ait bir su olmadığını davanın reddini savunmuş, karşı dava ile davacı köyün dava konusu su kaynağına müdahale ettiğini belirterek su kaynağına yapılan müdahalenin men'ini talep etmiştir.Mahkemece, dava konusu A... kaynak suyuna ilişkin Manisa İl Özel idaresi tarafından tahsis kararı alındığı, idari işlem niteliğindeki tahsis kararı mevcut olduğu sürece ve bu karar idari yoldan iptal edilmedikçe davanın adli yargıda bakılmasının hukuken olanaksız olduğu idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle asıl dava ve karşı dava yönünden yargı yolu nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Hükmü, davacı-davalı vekili ile davalı-davacı vekili temyiz etmiştir. İçme Suyu Memba Tahsis ve Tevzi Komisyonunun 15.06.2012 tarihli kararına göre; A.... membasının, davacı ve davalı köy tüzel kişiliklerinin de aralarında bulunduğu onbir köye 1973 yılında uygulanan projesine bağlı kalınarak tahsisine karar verilmiştir.Somut olayda; davacı tarafından dava konusu kaynağın öncesinde köylerin içme suyunu karşılamaya yeterli iken ilerleyen zamanda debisinin düştüğü, davalı ve diğer köylerin sondaj kuyusu ile ihtiyaçlarını karşıladığı, zaman içinde koşullar değiştiğinden suyun kullanma biçiminin de değişmesinin gerektiği belirtilerek haksız fiil niteliğindeki müdahalenin önlenmesi talep edilmiş, herhangi bir idari işlemin iptali istenmemiştir. Su tahsis kararının bulunması, bir hakka yapılan müdahalenin önlenmesi için açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi için yeterli sayılmaz. Davacının kullandığı suya, davalı köyler tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine yönelik bulunan davanın haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/3-363 Esas 2011/419 Karar sayılı 15.06.2011 tarihli ilamı da bu yöndedir) Kaldı ki, tahsis kararının iptali için İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2013/1737 Esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Anılan davanın da sonucu beklenerek bir karar verilmelidir.Bu nedenlerle mahkemece, çekişmenin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken idari yargının görevli olduğundan söz edilerek yargı yolu bakımından dava dilekçesinin ve karşı dava dilekçesinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.